Gizemli olaylar ve efsanevi yaratıklar
Navigasyon
Ana Sayfa
İletişim
Gizemli Olaylar
Uygarlıklar
=> Aztekler
=> İnkalar
=> Maya Uygarlığı
=> Sümerler
=> Babil
Mitolojiler
Efsanevi Yaratıklar
Maya Uygarlığı
Chichén Itzá'daki Kukulkán (okunuşuyla Kukuul Kaan) Piramidi'nin kuzey cephesi. Mayalar bu piramidi astronomi ve matematik bilgilerini ortaya koymak istercesine belirli bir sistemle inşa etmişlerdir. Örneğin piramidin dört cephesinin her birinde 91 basamak yer alır. Böylece 4x91’le bulduğumuz 364 sayısına en tepedeki düzlüğü de +1 olarak eklediğimizde yıldaki günlerin sayısı olan 365’i buluruz. Ayrıca, piramidi yönlendirme ve inşa etme tercihleri sayesinde, ilkbahar ve sonbaharda ekinoksların gerçekleştiği anlarda, güneş ışınları, piramidin çıkıntıları sayesinde, merdiven basamaklarının dibinde bulunan iki yılan başı yontusunun "S’ler çizen bir gövde uzantısı" oluşacak şekilde bir gölge oluşturmasını sağlar. (İki başlı yılan) Bu yılan, piramidin tepesindeki bir tüylü yılan oymasından anlaşılabileceği gibi, Kukulkan adıyla bilinen ilah tüylü yılandır. (Yılanın, vücudunun gökcisimlerinin yörüngelerinin şeklini alabilmesi yani S'ler çizebilmesi özelliğinden ötürü Mayalar’da göksel bir sembol olarak seçilmiş olduğu düşünülür.
Maya uygarlığı
Amerika kıtasındaki Kolomb-öncesi uygarlıklardan biridir. Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan bir bölgede hüküm sürmüştür. [ Meksika’nın güneydoğusunda beş devlet kurmuş Mayalar (Campeche, Chiapas, Quintana Roo, Tabasco ve Yucatán), tarihleri boyunca yüzlerce lehçe yaratmışlardır ve bu lehçelerden bazıları günümüzde hâlen konuşulan 21-44 Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır. Bu uygarlık M.Ö. 600 dolaylarında yükselişe geçmiş, M.S. 3.yy.'da altın çağına (klasik dönem, M.S. 250-900) adım atmış, kent-devletlerinin siyasi kargaşalar sonucunda çöktüğü M.S. 900'e dek, geniş bir alanda varlığını sürdürmüş ve İspanyol işgaliyle de sona erme sürecine girmiştir. Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de, yaygın inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır, hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar.
“Eski Mayalar”ın (Mayalar'ın bugünkü torunlarına kıyasla kullanılan deyim) astronomi, matematik, mimari ve sanat gibi birçok alanda ileri bir uygarlık düzeyinde oldukları görülmektedir. Rabinal Achí, Popol-Vuh, Chilam Balam gibi eserlerin bulunduğu Maya edebiyatı bu kültürün yaşamını betimlemektedir. İspanyol işgali 1697’de Itzá Mayaları’nın başkenti Tayasal’ınve Guatemala’daki Ko'woj Mayaları'nın başkenti Zacpetén’in alınmasıyla tamamlanmış, son Maya devleti ise 1901’de başkentinin (Chan Santa Cruz) Meksika tarafından işgaliyle ortadan kalkmıştır.
Mayaların yurdu üç bölgeye ayrılır: Güneyin “Yukarı Topraklar”ı, güneyin (ya da ortanın) “Aşağı Topraklar”ı ve kuzeyin “Aşağı Topraklar”ı. ”Yukarı Topraklar” Guatemala ve Chiapas’ın irtifa seviyesi yüksek topraklarını kapsar. Güneyin aşağı toprakları “Yukarı Topraklar”ın hemen kuzeyinde yer alır ve Meksika’daki Petén’i (Campeche), Quintana Roo’yu, kuzey Guatemala’yı, Belize’yi ve El Salvador’u kapsar. Kuzeyin “Aşağı Topraklar”ı ise Yucatan[Yarımadası’nın kalan kısmını ve Puuc Tepeleri’ni kapsar.
Klasik-öncesi dönemden itibaren olağanüstü yapılar inşa eden ve Nakbé, Mirador, San Bartolo, Cival gibi büyük kentler kurmuş olan Mayaların klasik dönemde kurdukları ünlü kentlerden bazıları Tikal, Quiriguá (her ikisi de Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır), Palenque, Copán, Río Azul, Calakmul, Ceibal, Cancuén, Machaquilá, Dos Pilas, Uaxactún, Altún Ha, Piedras Negras’tır. Maya uygarlığının en ilgi çekici anıtları dinsel merkezlerdeki piramitlerdir. Ayrıca yöneticilerin sarayları ve duvar resimleri ve sıvayla süslü soylu kişilerin konutları da ilgi çekici anıtlar arasında yer alırlar. İlgi çekici Maya eserlerinden biri de, usta taş yontuculuklarıyla işledikleri, yöneticilerin şecerelerinin ve askerî zaferlerin betimlendiği, Mayalarca tetun (“ağaç-taş”) adı verilen anıtsal dikilitaşlardır. Mayaların ticari malları arasında yeşim taşı, kakao, mısır, tuz ve obsidyen taşı sayılabilir. Ön-Türkler gibi Mayalar da yeşim taşına özel bir önem vermişlerdir
Mayalar’ın Gizemi ve Bazı İddalar
Tekerlek gibi araç gereçlere sahip olmaksızın devasa yapılar inşa etmiş Mayalar, gerek mimarileri bakımından, gerek olağanüstü matematik, takvim ve astronomi bilgileri bakımından, gerekse kentlerini bilinmeyen bir nedenle aniden terketmeleri bakımından kimilerine gizemli bir uygarlık olarak görünmektedir.Gizemli konulara ilgi duyan yazarlar ve ufologlar, Mayalar'ın bazı alanlardaki olağanüstü bilgilerini, battıkları ileri sürülen efsanevi kıtalardan gelmiş olmalarına ve uzaylılarla temas kurmuş olmalarına bağlarlar.Bunlara göre, Maya metinlerinde ve Maya sanat ve mimarisinde Dünya’nın bu eski devirlerine ve uzaylılarla irtibatına ilişkin işaretler bulunmaktadır ve aslında, Maya tarihinde bir ilerleme değil, bir çöküş, yüksek bir uygarlık düzeyinden gerileme yaşanmıştır. Bugün nasıl ileri toplumların yanı sıra, halen bazı ilkel düzeyde toplumlar bulunuyorsa, Mayalar’ın ileri bir uygarlık düzeyinde bulundukları dönemde, bölgede geri bir düzeyde yaşayan topluluklar da vardı; uygarlığın hep gelişme göstermiş olduğu tezinden hareketle oluşturulan tarih yanlışlıklar doludur. Gelişme gösteren topluluklar olduğu gibi, ileri bir düzeydeyken M.Ö. 10.000 yıllarından itibaren gerileme ve çöküş sürecine giren topluluklar da vardır ve kozmik irtibatla bir süre dengede kalabilmiş topluluklar da olabilir.
Mayalar” adlı kitabında Mayalar'ın geçmişte manyetik eksenin ve kutupların yer değiştirmiş olduğunu bildiklerini, ayrıca 405 dolunayın 11.960 günlük periyodunu ve 25.626 yıllık presesyon periyodunu hesaplamış olduklarını ileri süren Yılmaz Aydın, konuya ilişkin olarak şu fikri savunur:
Nasıl günümüzde bir yanda uzay teknolojisi yaşanırken diğer yanda dünyanın çeşitli bölgelerinde insanlar ilkel koşullarda yaşamlarını devam ettiriyorlarsa, geçmişte de bir yanda Maya uygarlığı varken, diğer yanda Orta Amerika’da geleneklerinin etkisi altında oldukça geri düzeydeki toplumlar var olmuştur. Bugün teknolojiyi sindirmeden yaşayan topluluklara bakıp tüm 21.yy. hakkında "ilkel topluluk" damgası vurulamayacağı gibi, geçmişteki kültürel anlamda gelişmemiş bazı topluluklara bakıp o dönem hakkında da kesin yargılarda bulunamayız.
Yılmaz Aydın, ayrıca, kitabında, Maya efsanelerine göre, Uxmal kentinin, ıslık çalarak taşların kendiliğinden yerinden kalkmasını sağlayan, yok olmuş bir cüce ırk tarafından kurulmuş olduğuna değinir ve "Uxmal’da yemeği bile yarıda bırakarak yok olmuş bir halka ait, yarısı yenmiş yemek tabakları halen durmaktadır. Kimden ya da neden kaçtılar, bilinmiyor." der.
Mayalar'la ilgili bir başka gizemi de Maya kazılarında keşfedilen kristal kafatasları ve Yucatan'da keşfedilmiş, dünyada pek rastlanmayan anormal kafatasları
M
.S.7.yy.’da Palenque’de uzun boylu kral Pacal’ın cesedi bir lahite kondu ve lahit yakınına bir piramit inşa edildi. Bu lahti kaplayan döşeme ilginç bulunmaktadır; çünkü kimileri, yatay bakıldığında, bir uzay aracına kumanda eder pozisyonda oturmuş bir astronota benzer görünümünün bulunduğuna işaret etmektedir.Buna karşılık arkeologlar sözkonusu şekle dikey bakmak gerektiğini belirterek, burada yalnızca bir Maya “yaşam ağacı” sembolünün bulunduğunu ve kral Pacal’ın yaşam ağacının üzerine oturmuş olduğunu açıklamaktalar.
Bugün 31 ziyaretçi (40 klik) kişi burdaydı!
Sayfa hakkında
Burda sayfan hakkındaki bilgileri yazabilirsin, başka sayfalarını yazabilirsin ya da benzeri işler ;-)
Bu web sitesi ücretsiz olarak
Bedava-Sitem.com
ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol