Gizemli olaylar ve efsanevi yaratıklar
  Türk Mitolojisi
 

Türk Mitolojisi

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten öğeler taşır. Bunların bazıları sonradan islami öğeler ile değiştirilmiştir.

Türk mitolojisi, birçok araştırmacıya göre aynı Tengricilikte de olduğu gibi tektanrıcı bir temelden, zamanla çoktanrıcı bir biçime doğru gelişmiştir. Ayrıca tarihi Türk halklarının temasa geldikleri Zerdüştlük, Mani dini ve Budizm'de Türklerin mitolojisinde izler bırakmıştır. Bu yüzden genel bir tanım olan Türk mitolojisine, halkların çeşitliliği ve inançtaki farklı unsurlar göz önünde tutulursa Türk Mitolojileri demek daha doğru olabilir.

 Asena

Bilinen en eski Türk efsanesi. Tüm Türk halklarında çeşitli şekilde yaygındır. Efsaneye göre Türkler düşmanları tarafından tamamen yok edilirler. Sadece kolları ve bacakları kesilmiş ufak bir erkek çocuk hayatta kalır. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir dişi kurt çocuğu besler büyütür ve korur. Kurt çocuktan gebe kalır ve on yavru doğurur. Bu on çocuk gelecek Türk toplulukların hükümdarlarıdır.

Ergenekon destanı

Türkler büyük bir yenilgiye uğradıktan sonra çadırlarını toplayıp göç ederler. Tengri'nin gönderdiği kutsal bir kurt Türklere kılavuzluk eder ve onları verimli toprakları olan, etrafı dağlarla çevrili büyük bir ovaya götürür. Birkaç kuşak sonra Türkler bu ovaya sığmaz olurlar. Bu kez bir kurt onlara etraflarını çeviren dağlardan birisinin madenden oluştuğunu gösterir ve demirciler bu dağı eritirler. Halk ovadan çıkar ve tekrar bozkırların egemenliğini ele geçirdiklerini tüm bozkır halklarına duyururlar. Bu güne nevruz adı verilir.

Oğuz Destanı


Bu destan bir Türk kağanı olan Oğuz'un hikayelerini anlatır. Doğumundan ölümüne, ve devleti oğullarına pay edişine kadar geçen destanda, Oğuz'un eşleriyle tanışması, oğullarının doğumu, savaşlar da bulunmaktadır.

Manas Destanı


Türk Edebiyat Tarihinin en uzun destanı olan Manas Destanında, daha küçük yaştan kahraman olacağı bilinen Kırgız Manas'ın hikayesi anlatılmaktadır. Manasın dostları tarafından ihanete uğratılıp öldürüldüğü söylenir. Mezarı başında ağlayan hayvanlar Manas'a ağıt yakarlar ve göktanrı acıyarak Manas'ı diriltir. Manas da kendisine ihanet eden dostlarının peşine düşer.

Diğer Destanlar


   1. Göç Destanı
   2. Kırk Kız
   3. Ağacın Çocukları

Yaradılış efsaneleri


    * Yaratılış Destanı (Altay)


Kabile'nin türeyişini anlatan efsaneler
Türk mitolojisinin en mühim özelliklerinden birisi her kabilenin, ne kadar ufak da olsa şahsi bir türeyiş efsanesine sahip olmasıdır. Örneğin Oğuzname'de her sözü edilen kabilenin ilk önce türeyiş efsanesi anlatılır.

En önemli ve en tanınmış efsane Türklerin ortak türeyiş efsanesidir. Bu efsane neredeyse her Türk topluluğunda tanılır, ve en eski Türk hükümdarlarının Göktanrı'nın gönderdiği bir kurt ile çiftleşmesinden türediğini anlatır. Bazı verziyonlarda bir dişi kurtun en son Türk olarak kalmış bir erkek çocuğu ile, diğer versiyonlarda ise Göktanrı'nın bir erkek kurt kılığında hükümdarın kızı ile çiftleştiği anlatılır.

Diğer iyi tanılan bir türeyiş efsanesi Kırgız halkının türeyiş efsanesidir. Bu efsaneye göre kutsal bir gölün suyundan gebe kalan kırk kız ilk kırgızları oluşturur.



Budist Türk Mitolojisi

9'ncu yüzyılda Uygur Türklerinin Budizm dinini kabul etmiş ve bu dinin temeli üstünde ilk büyük yerleşik Türk kültürünü geliştirmişlerdir. Uygur rahiblerin bu dönemde binlerce Budist yazıları Sanskrit ve Çince'den Türkçeye çevirmiş oldukları bilinmektedir. Bunların arasında birçok yabancı efsaneler de Türkçeye çevrilmiş, ama eski Türk destanları ve tarihi de yazıya alınmışdır. Hotan kentinde o zamanlarda dünyanın en büyük kütüphanesi oluşturmuşlar, ama maalesef Kırgızların bir saldırısında bu kütüphane tamamen yanmışdır. Günümüzde sadece yanmamış olan ufak tefek sayfa parçaları kalmışdır, ama bu sayfa parçalarının bazılarının üzerinde görünen sayfa sayıları (sayfa 500- sayfa 600) bu kitapların nekadar geniş kapsamlı ve ayrintılı olmuş olduklarını kanıtlamaktadırlar.

Bu az kalıntıların arasında birçok, manastırlara yeni rahibler kazandırmak için tasarlanmış efsaneler bulunmaktadır. Örneğin birisinde maddi hayatın kötü ve iğrenç olduğunu vurgulamak için korkunç bir hikaye anlatılmaktadır (Eski Türkçe):
 körüp ince sakıntı. Bo menin yutuzum bo tep içgerü kirip ülüg birle yattı... Yeme esrökin biligsizin üçün ölügüg kuçup uluvsuz bilig sürüp ol ölügke katıltı küçedükinte ötrü ölüg yarıltı... ol yarsinçıg et'özinteki kan irin arıgsız yablak taşıltı tökülti... yeme ol tözün är kamag özi tonı baştan adakka tegü kanka irinke örgenip uvutsuz biligin üçün esrükin ögsüz bolup könülina anıg ögrünçülük boltum tep sakıntı... ançagınçagan yarın yarudı kün tugdı... ol tözün er esröki adıntı usınta uduntı birök başın yokarı kötürüp körti supurgan icre yatukın koyınta ölüg yatur irin kan tökülür tüze yıdıyor kenti özün körtü kop kanka bulganmış arıgsızka ürgenmişin körüp ötrü belinledi anıg korkutı ulug ünün manradı terkin tul tonka taşıkıp tezdi nece yügürür erti anca kusar yarsıyur erti ol munca arıg ton kedsimişin antak terkin butarlayu üze bice yırtıp taşgaru kemişti ancak yügürtü bardı.. bir toş boşına tegti.. ötrü özin ol toş başına kemişti yuntı arıtıntı ol..

Bu bazı kısımları gösterilen hikayede karısını kaybeden bir çaresiz adam, üzüntüsünden çok feci sarhoş olana kadar içki içer ve bu sarhoşluğunda ölmüş karısının mezarına gider, mezarı açar ve karısının cesedi ile cinsel ilişkiye girişir. Ceset ile öyle şiddetli sevişirki çürümüş beden kollarının arasında çatlamaya başlar. Adam baştan aşağı çürük kana ve cerihata bulanır. Nihayet gün ağırır ve adam başını yukarı kaldırır ve görürki karısının mezarı içinde cesedinin yanında yatıyor, cesetten kan dökülüyor. Kendini görür; üstü başı kan ve cerihata bulanmış. Aniden yaptığı canavarlığı anlar, kendinden tiksinir, kiyafetlerini yırtmaya başlar, içini bir korku sarar ve paniğe kapılır. Adam mezardan çıkar ve koşmaya başlar. Bir yandan bağırarak ağlar, bir yandan kusar. Bu tip Budist hikayelerde hep olduğu gibi adam sonunda bir manastıra gider ve tüm maddi dünyadan uzak bir şekilde hayatını Budaya adar.

Geyik Avı

Bazı diğer hikayelerde Buda'nın başka bedenlerde tekrar doğmuş varlığı konu olarak ele alınır. Hikayelerin birisinde dengesiz bir Hint hükümdar yüzlerce adamları ile birlikte ava çıkar ve binlerce ceylanı öldürür. Ceylanların başı, altın renginde bir ceylan Buda'nın reenkarnasyonudur. Altın ceylan hükümdarı uyarır ve can almayı bırakmasını buyurur, ama hükümdar onu dinlemez. Altın ceylan sonunda hepsini feci şekilde cezalandırır.
 
  Bugün 8 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol